efendiler, romalılar, ve civar kentlerden gelenler...şehrin ileri gelenleri uzaklara haber saldı, yedi iklimden yedi alim, yedi kıtadan yedi kahin getirtti, kahiler alimlerle kafa kafaya verip düşünmekten bithap düştüler. o kadar düşündüler ki beyinleri eridi, kulak kenarlarından sızan yağlar, bir k
efendiler, romalılar, ve civar kentlerden gelenler...
şehrin ileri gelenleri uzaklara haber saldı, yedi iklimden yedi alim, yedi kıtadan yedi kahin getirtti, kahiler alimlerle kafa kafaya verip düşünmekten bithap düştüler. o kadar düşündüler ki beyinleri eridi, kulak kenarlarından sızan yağlar, bir kaba toplanıp kaynatılıp henüz ergen olmamış bir çocuğa içirildi, işte bu çocuk gece rüyasında şunları gördü;
ekşi sözlük diye bir şey var, bilginin yeniden yazılıp kutsallık süzgecinden süzüldüğü bir mekan, işte buranın bir eksikliği var giderilmez ise şayet, bilgiye dair kötü şeyler olacak, bilinenin mi bilindik olduğu yoksa bilginin mi bilenen olduğu bir birine karışacak ve bu dünyada bilginin kötülerin ellerine düşmesi, saf bilgiyi arayanların çoğalması hadiseleri baş gösterecek.
sorduk bu çocuğa nedir bu eksiklik diye, yücelerden buyurarak şunları söyledi, kulaklarımızı kabartıp pür dikkat kesildik, belki de sırrını veriyordu alemin..
başlık içinde araya tez bir seçenek eklensin, başlık içindeki entryleri en beğenilenden, en anlaşılmayanına, en dikkat çekeninde, en kıyda köşede kalmışına ayırsın tasnif etsin sıralasın..
odada buz gibi hava esti, herkes bir birinin yüzüne baktı, kim diyecek kim dillendirecek bu muazzam kehaneti diye, ve içlerinden biri seçildi, hiçbir şeyden habersiz
24 saat uyuyan adam